22 Nisan Dünya Günü; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Dünya Çocuk Günü

"Bu Vatan çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır." sözüne uygun şekilde, TBMM 'nin açıldığı günü çocuk bayramı ile birlikte kutlamaya karar veren Atatürk, derin bir farkındalıkla, onlar cennet bir vatan toprağında yaşasın diye atmış her adımı. Atatürk Orman Çiftliği yapılırken bir ağaç için gösterdiği hassasiyet, böyle bir çiftlik kurması, çardakta bağdaş kurup yerde oturması, kedi, köpek, at gibi hayvan sevgisi, deniz ve doğayla güzel bağı, çocuğu sabırla ve onunla eşit hizaya gelerek dinlemesi ve nicesiyle her daim örnekler vermiş.

Bizler onun farkında olduğu ve anlatmaya çalıştıklarını ne kadar anladık? Ne kadar onun izinden ilerleyebildik ? Bundan sonrası için neler yapmak niyetimiz ?

Çocuklarımıza nasıl bir dünya bırakıyoruz?

Çocuklarımızın Dünya ile nasıl bir bağ kurmasına aracı oluyoruz?

Dünya Ana ile çocuk- ana bağı arasında bağı zaten bilen saf sevgi dolu çocuk kalbine dokunmadan büyüyen bir çocuk kalmasına izin veriyor muyuz?

Korkutmadan, engellemeden, kollamakla izole etmeyi karıştırmadan kendi egemenliği ve çocuk halini deneyimlemesine izin veriyor muyuz?

Bu egemenlik ve çocukluğun, büyüdükçe yaşadığı tüm topluluklar ve dahil olduğu ulus için etkisini ve anlamını fark ediyor muyuz ?

Kan bağı olsun olmasın, her çocuk için benim yaşamadıklarımı o yaşasın; ona ben yolunu çizeyim demek yerine , çocuk ne yaşamamalı kısmına çalışarak kendi yolunu bulmasına destek oluyor muyuz?

Bahçede, sokakta oyun oynayabilme, ağaçlara tırmanma, düşe kalka büyüme özgürlüğüne sahip olmuş çocuklar yerine hayat mücadelesi veya sınav yarışı içinde, beton şehirlerde başarı ve para hedefiyle geçen çocukluk zamanlarını değiştirmek için bireysel adımlarımızı gözden geçirme zamanı. Başka bir dünya, başka bir vatan, başka bir çocukluk, başka bir hayatta değil, şimdikinde, şimdiki için.

Biz Yaşamla Dans Ormanı hayali ile karşıladık 2021 yılını. Yaşamı yarım kalan canların adına birer fidan ile sene sonuna dek 5.000 fidana ulaşmak hedefiyle çıktık yola. Henüz 126 fidana ulaşabildiğimiz için motivasyonumuz arada azalsa da yine de canlı bu dileğimiz. Başladık madem, devamı gelip 5.000 fidan olacak, belki sonrası ve her sene bir Yaşamla Dans Ormanı hediye edeceğiz dünyaya, vatanımıza, çocuklara, yarım kalan hayatlara. Ya da belki ilk sene sadece 500 fidanlık bir koruluk ile olacak başlangıç, sonraki senelere kısmet olacak orman. Sonuçta söken olmayacağız ve eken olarak, yeni köklerle dimdik duracağız. Seçtiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz. Bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine. Çünkü biliyoruz ki; ağaçlarla tanışıp, onlara sarılarak, onlara dokunarak, onlara tırmanıp, onlarla konuşarak, sırtını onlara yaslayıp gölgesinde uyuyarak büyümeli çocuklar. Her anlamda kökleriyle olan sağlam ve sağlıklı bağlarına dayanarak, kendi seçimlerini yapabilen bir yaşam hakkı sahibi olmalı her birisinin. Bu hakkı hiçe sayılan veya hayatı da elinden alınanlar olmasın artık diye...

Bu fikirde ve niyette birleşen dostlarımıza davetimiz, hayalimize ve yolumuza eşlik etmelerine dair. Sizin de Yaşamla Dans Ormanı'nda en az bir fidan hediyeniz mutlaka yer bulsun. Fikren, vicdanen, kalben bir olanların ortak fidanları güzel değişimlere kapı açsın.

Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir diyen TBMM açılış kutlamalarını coşkuyla yaptığımız, tüm dünya çocuklarını yüzümüz ak ve gururla ağırladığımız, dans dolu nice kutlamaları yeniden yaşayacağımız günlere sağlıcakla kavuşmak dileğiyle.

Düşün ve video Yaşamla Dans

#1yeşiladım1fidan #5000fidanlıkyeşiladım #adimadim #değişimdönüşüm #yaşamladansormanı #yaşamladans